Sürdülebilir
Sağlıklı
Beslenme
“Sürdürülebilir Sağlıklı Beslenme“. Bu kavramı duymayanımız yoktur. Zira son zamanlarda sosyal medyada, internet sitelerinde, TV programlarında sıkça rastlar olduk. Ama dilerseniz ‘Sürdürülebilir Beslenme’nin tanımına geçmeden önce gelin ‘Beslenme’yi tanımlayalım birlikte.
En genel tanımıyla beslenme, vücudun ihtiyaç duyduğu enerjiyi karşılamak için gerekli besin öğelerinin vücuda alınmasıdır. “Yeterli ve Dengeli Beslenme“ sağlığın sürdürülmesi için gerekli enerji ve tüm besin öğelerinin yeteri kadar ve dengeli şekilde tüketilmesidir.
“Sürdürülebilir Sağlıklı Beslenme” ise bu kavramların daha da kapsamlı hali. Şöyle ki Gıda Tarım Örgütü’nün (FAO) tanımına göre sürdürülebilir diyetler, günümüz ve gelecek nesiller için gıda güvenliği ve sağlıklı yaşama katkı sağlayan, çevresel etkileri düşük diyetlerdir. Sürdürülebilir diyetler koruyucudur, biyoçeşitlilik ve ekosisteme saygılıdır.Aynı zamanda kültürel olarak kabul edilebilir, herkes tarafından erişilebilir, ekonomik ve karşılanabilir, beslenme açısından güvenli ve sağlıklıdır.
Sürdürülebilir sağlıklı diyetlerin genel özelliklerini kısaca sıralayacak olursak;
- Yaşamın erken döneminde emzirmeyle başlar.
- Büyük çoğunluğu işlenmemiş ya da minimum düzeyde işlenmiş besinlere, dengeli besin gruplarına, yüksek düzeyde işlenmiş besinlerin kısıtlanmasına dayalıdır.
- Tam tahılları, baklagilleri, kuruyemişleri, çeşitli meyve ve sebzeleri içerir.
- Ilımlı miktarlarda yumurta, süt ürünleri, kümes hayvanları ve balık, az miktarda kırmızı et içerebilir.
- Patojenler, toksinler, gıda kaynaklı hastalıklara yol açan diğer ajanları mümkünse içermez ya da minimum düzeyde içerir.
- Diyetle ilişkili bulaşıcı olmayan hastalık riskini azaltan Dünya Sağlık Örgütü (WHO) kılavuzları ile tutarlıdır, genel popülasyona sağlık ve esenlik sağlar.
- Büyüme, gelişme ve ihtiyaçların karşılanması, aktif ve sağlıklı bir yaşam döngüsü için yeterli enerjiyi ve besin öğelerini içerir.
- Güvenli ve temiz içme suyu içerir.
- Erişilebilir ve arzu edilebilirdir.
- Gıda üretiminde antibiyotik ve hormon kullanımını en aza indirir.
- Gıda ambalajlarında plastik ve türevlerinin kullanımını en aza indirir.
- Biyolojik çeşitliliği korur, aşırı avlanmadan kaçınır.
- Yerel ve kültürel mutfaklara dayanır.
- Gıda kaybını ve israfını önler.
Peki biz bu sürdürülebilir beslenmeyi hayatlarımıza nasıl entegre edebiliriz?
Öncelikle kendinizi tanıyın, beslenme alışkanlıklarınızı, yaşam tarzınızı gözden geçirin. Unutmayın, bir diyetin sürdürülebilir olması o diyetin size ne kadar uygun olduğuna bağlıdır. Sonra küçük ama emin adımlarla yukarıdaki önergeler doğrultusunda ilerleyin. Alışageldiğimiz kendi mutfak kültürümüze dayalı beslenin. Yerel besinleri tüketin ve yerli üreticiyi destekleyin. Bitkisel protein kaynaklarını tercih edin. Tam tahıl ve sebze meyve tüketiminizi artırın. Meyve ve sebzeleri mevsiminde tüketmeye özen gösterin. Kırmızı et ve hayvansal kaynaklı yağ tüketimini sınırlandırın. İşlenmiş besinler ve paketli ürünlerden mümkün olduğunca kaçının. Gıda ve su kaynaklarını israf etmeyin…
Bu liste böyle uzayıp gider. İyisi mi siz kendinize çok iyi bakın, sağlıkla kalın.