Halk arasında erkek tipi yağlanma-elma tipi şişmanlık olarak bilinen abdominal obezite tabiri karın bölgesindeki aşırı yağ birikimini tanımlamak için kullanılır. Bel çevresinin erkelerde 102 cm, kadınlarda 88 cm üzerinde olması abdominal obezite varlığını gösterir. Abdominal obezite artmış kardiyovasküler hastalık riskiyle direkt ilişkili olduğundan bir halk sağlığı sorunu olarak büyük önem taşımaktadır.

Dünya Sağlık Örgütü’nün 2016 yılındaki raporuna göre dünya çapındaki yetişkinlerin %13’ünün obeziteye sahip olduğu belirtilmiş. Kadınların %15’i erkeklerin %11’i obez olarak saptanmış. Ülkemizde ise durum çok daha tehlikeli boyutlarda. 2010 yılında yapılan TBSA çalışmasına göre Türkiye’de obezite görülme sıklığı %30.3 olarak bulunmuş. Kadınlarda obezite görülme sıklığı %41 iken erkeklerde obezite görülme sıklığı %20.5 bulunmuş. Bir çalışmada Türkiye’de abdominal obezite prevalansı kadınlarda %51, erkeklerde %21 olarak bulunmuştur.

Abdominal obezitenin gelişmesinde temelde genetik ve çevresel etmenler rol oynamaktadır. Yağ ve basit şeker içeriği yüksek olan besinlerin fazla tüketimiyle enerji alımının artması ve fiziksel aktivite azlığının yol açtığı enerji harcamasının azalması arasında oluşan pozitif enerji dengesi, vücut yağının artmasıyla sonuçlanır. Bununla birlikte hormonal ve metabolik faktörler, psikolojik ve sosyo-kültürel etmenler de obezite gelişiminde rol oynayan önemli risk faktörleridir.

Bir çalışmada; HDL kolesterol düşüklüğü, hiperkolesterolemi, hipertansiyon ve diyabet görülme sıklığıyla abdominal obezite arasında yüksek ilişki bulunmuş.

Peki bu kadar yaygın görülen ve bir çok komplikasyonu olan bu hastalıktan nasıl kurtulabiliriz? Soruna neden olan hatalı davranışlarımızı bularak başlayabiliriz mesela 🙂 Davranışlarımızı değiştirerek, sağlıklı beslenme ve düzenli fiziksel aktivite alışkanlığı kazanarak abdominal obeziteden kurtulabiliriz. İşte bunun için birkaç öneri:

  • Gün içinde yeterli ve dengeli enerji aldığınızdan emin olun. Bu, gece açlığını ve tatlı krizlerini önleyecek ve yüksek kalorili yiyeceklere yöneliminizi azaltacaktır.
  • Öğün atlamamaya özen gösterin. Böylece bir sonraki öğünde fazla besin alımınızın önüne geçmiş olacaksınız.
  • Yemek yerken başka aktivitelerle uğraşmayın, sadece yemeğe odaklanın.
  • Lokmalar arasında çatal/kaşığı elinizden bırakın ve mümkün olduğunca iyi çiğneyerek yavaş yiyin.
  • Şeker/bal/reçel/pekmez/marmelat gibi basit karbonhidrat tüketimini sınırlandırın. Bunlar yerine tam tahıllar/kurubaklagiller gibi kompleks karbonhidratları tercih edin.
  • Sebze/meyve suları yerine bunların kendilerini tercih edin.
  • Kızartma/kavurma gibi pişirme yöntemleri yerine haşlama/buğulama/fırınlama/ızgara yöntemlerini tercih edin.
  • Öğünlerinize bol yeşillik ve salata ekleyin.
  • Besin alışverişini tok karna yapın.
  • Alışverişe bir listeyle çıkın ve gereksinim dışı besinleri almayın.
  • Egzersiz için kendinize zaman ayırın.
  • Daha az taşıt kullanın, hızlı tempoyla yürüyün.
Sohbet Et
Ücretsiz Öngörüşme İstiyorum